Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası

Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası

1. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davaları

Trafik kazası, karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma veya zararla sonuçlanan olaylardır. Ülkemizde her yıl sürücü hataları, araç veya yollardaki eksiklikler nedeniyle binlerce trafik kazası meydana gelmektedir. Meydana gelen bu kazalarda insanlar yaşamlarını yitirmekte, sakat kalmakta ve büyük maddi ve manevi zararlara uğramaktadır. Bunun sonucu olarak da kaza nedeniyle mağdur olan kişilerin maddi ve manevi zararların tazmini gündeme gelmekte, kaza nedeniyle sorumlu olan kişi veya kurumlara karşı davalar açılmaktadır.

Bu yazımızda, meydana gelen trafik kazaları nedeniyle zarara uğrayan kişilerin hangi taleplerde bulunabilecekleri, taleplerini ne kadar sürede ve hangi mercilere sunmaları gerektiği vb konularda genel hatlarıyla bilgilendirme yapılacaktır. Ancak meydana gelen her trafik kazasında, kazanın oluş şekli, yeri, zamanı ve kazaya karışan kişilerin yaşı, geliri ve aile yapısı gibi hususlar değişkenlik gösterdiğinden, açılacak dava ve bu davalardaki talepler de bu hususlara göre değişecektir. Bu nedenle mağdur ve mağdur yakınlarının talep ve dava yoluna gitmeden önce hak kaybına ve mağduriyete uğramamak adına uzman bir avukattan yardım almalarını tavsiye ediyoruz.

2. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davalarının Dayanağı Nedir?

Trafik kazalarından doğan tazminat davaları, kusura ve sorumluluğa dayalı olması itibariyle Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil (md. 49 vd) sorumluluğuna dayanmaktadır. Trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, haksız fiil sorumluluğuna dayanmasının önemli sonuçları vardır. Buna göre açılacak tazminat davalarında, haksız fiil için kanunda belirtilen yetki, süre, tazminat türleri, zarar kalemleri gibi usul ve esas kurallarına riayet etmek gerekecektir.

3. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davalarında Kimler Talepte Bulunabilir?

Meydana gelen trafik kazasının ölümlü veya yaralanmalı olmasına ve mağdur kişinin durumuna göre talepte bulunabilecek kişiler değişmektedir. Buna göre;

Eğer trafik kazasında yalnızca yaralanma meydana gelmişse yaralanan kişi kaza nedeniyle sorumlulara karşı maddi ve manevi zararların tazmini için dava açabilir. Ancak bu yaralanma ağır bedensel zararlara (uzuv kaybı gibi) neden olmuşsa yaralanan kişinin yakınları (eşi, çocukları, anne ve babası) manevi tazminat talebinde bulunabilir. Hemen belirtelim ki yaralanan kişilerin yakınları maddi tazminat talebinde bulunamaz, yalnızca yaralanan kişi maddi tazminat talep edebilir.

Eğer trafik kazası sonucu ölüm meydana gelmişse, ölen kişinin kaza öncesinde bakım ve desteği altında olan kişiler maddi ve manevi zararların tazmini için dava açabilirler. Uygulamada ölen kişinin evli olması halinde eşi ve varsa çocuklarına, bekâr ise anne ve babasına destek olduğu karine olarak kabul edilmektedir. Bu karine açılacak davalarda ispat kolaylığı sağlamaktadır. Zira ölenin amcası, dayısı, halası teyzesi, yeğeni, nişanlısı gibi diğer yakınlarının tazminat talebinde bulunabilmeleri için ölenin desteğine veya bakımına muhtaç olduklarını ispatlamaları gerekmektedir.

4. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davaları Kime Karşı Açılır?

Trafik kazalarından doğan tazminat davaları kazaya karışan kişi sayısı, kusur durumu, kazanın şekli gibi hususlar dikkate alınarak tespit edilecek kişilere karşı açılmalıdır. Buna göre dava açılabilecek kişiler;

a. Dava Araç Sürücüsüne Karşı Açılabilir:

Meydana gelen trafik kazasında kusuru olan araç sürücüsüne karşı dava açılabilir. Kazaya birden fazla araç sürücüsü katılmışsa kusur durumlarına göre bu araç sürücülerinin tamamına karşı dava açılabilir.

b. Dava Araç Sahibine ve/veya Araç İşletenine Karşı Açılabilir

Eğer meydana gelen trafik kazasına karışan araç, trafik sicilinde araç sürücüsü dışındaki bir kişi adına kayıtlıysa, dava araç sürücüsü ile birlikte kayıt maliki olan araç sahibine karşı da açılabilir. Araç sahibi aynı zamanda aracın işleteni olarak kabul edildiğinden kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.

Bazı durumlarda araç maliki dışında aracın bir de işleteni bulunmaktadır. KTK’nın 85. maddesinde motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteninin ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmektedir.

c. Sigorta Şirketine Karşı Dava Açılabilir

Bilindiği üzere araç sahiplerinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yapması zorunludur. Bu sigortanın yapılma amacı sigorta ettirenin, üçüncü kişilere verebileceği olası zararları teminat limiti tutarınca gidermektedir. Trafik kazası nedeniyle mağdur olan kişiler de zararlarının teminat limiti tutarınca karşılanması için bu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nı yapan sigorta şirketine doğrudan başvurabileceği gibi, sigorta şirketinin eksik veya yetersiz ödeme yaptığını düşünüyorsa veya sigorta şirketi hiç ödeme yapmamışsa diğer kişilerle birlikte sigorta şirketine de dava açabilir.

Ancak sigorta poliçesinde, sigorta şirketinin manevi zararlardan da sorumlu olacağına ilişkin ayrıca bir kloz yoksa sigorta şirketinden yalnızca maddi zararların tazmini talep edilebilir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması KTK md. 97 uyarınca zorunludur. Sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmadan, sigorta şirketine dava açılması halinde mahkeme davayı sigorta şirketi yönünden dava şartı yokluğundan reddedecektir.

d. Güvence Hesabına Karşı Dava Açılabilir

Zorunlu olmasına rağmen kazaya karışan araç için Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yapılmamışsa veya yapılmasına rağmen sigorta şirketi tespit edilemiyorsa, sigorta şirketi iflas etmişse, kazaya karışan araç tespit edilemiyorsa bu ve buna benzer durumlarda zararın tazmini için güvence hesabına karşı da talepte bulunulabilir.

5. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davalarında Hangi Zararların Tazmini Talep Edilebilir?

Trafik kazasından doğan tazminat davalarında hangi zararların tazmininin talep edilebileceği kazanın ölümlü, yaralanmalı ve hasarlı olup olmamasına göre değişmektedir.

a. Ölümlü Trafik Kazalarında Tazmini Talep Edilebilecek Zararlar

Ölümlü trafik kazalarından doğan tazminat davalarında ölenin yakınları aşağıdaki zararların tazmini talep edilebilir:

– Cenaze giderleri.

– Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

– Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu yoksun kalma nedeniyle uğradıkları zararın tazminini talep edebilir. Bu tazminat türünde ölenin yaşaması halinde bu kişilere yapacağı muhtemel maddi destek ve sağlayacağı maddi menfaat hesaplanır.

– Ölenin yakınları duydukları acı, elem ve kedere karşılık manevi tazminat talebinde bulunabilir.

b. Yaralanmalı Trafik Kazalarında Tazmini Talep Edilebilecek Zararlar

 Yaralanmalı trafik kazalarından doğan tazminat davalarında yaralanan kişi aşağıdaki zararlarının tazmini talep edilebilir. Yaralananın yakınları da yaralananın ağır bedensel zararlara uğraması halinde manevi tazminat talebinde bulunabilir. Ancak maddi tazminat talebinde bulunamazlar.

– Tedavi giderleri

– Kazanç kaybı

– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar

– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar

– Manevi tazminat

c. Hasarlı Trafik Kazalarında Tazmini Talep Edilebilecek Zararlar

Ölümlü veya yaralanmalı olmayan trafik kazaları genel olarak hasarlı trafik kazası olarak kabul edilmektedir. Ancak ölümlü veya yaralanmalı olan trafik kazalarında da hasar meydana gelmektedir. Bu durumda aracında meydana gelen hasar nedeniyle zarara uğrayan kişi aşağıdaki zararların tazminini talep edebilir:

– Hasar Bedeli: Araçta meydana gelen hasarın giderilmesi için yapılan tamir masrafları talep edilebilir.

– Kazanç Kaybı: Kaza sonrası aracını belirli bir süre kullanamayan kişi bu nedenle uğramış olduğu zararları talep edebilir.

– Araç Değer Kaybı: Bu zarar kaleminde aracın gördüğü hasar sonrası piyasadaki değerinin düşmesi nedeniyle uğranılan zarar talep edilir.

6. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davalarında Maddi Ve Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?

Trafik kazalarından doğan maddi tazminat tutarı tarafların kusuru, yaralanmada yaralananın geçici veya kalıcı malul olup olmadığı, kalıcıysa kalıcı maluliyet oranı, yaralananın geliri, yaşı, yine ölüm halinde ölenin geliri, yaşı, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi hususlar dikkate alınarak alanında uzman kişiler tarafından hesaplanır.

Manevi tazminat tutarı ise kusur oranına, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, olayın meydana geliş şekline göre belirlenmektedir.

7. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davalarında Dava Zamanaşımı Süresi Nedir?

Yasalarda her olayın kendine özgü kuralları çerçevesinde bir dava açma süresi belirlenir. Eğer hak sahibi bu dava açma süresi içerisinde davasını açmazsa ne kadar haklı olursa olsun bir daha dava açamaz. Açarsa da davası usulden reddedilir. Bu nedenle dava açmadan önce dava açma süresinin geçip geçmediği büyük önem kazanmaktadır.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere trafik kazalarından doğan tazminat davalarında haksız fiil sorumluluğuna ilişkin kurallar uygulanmaktadır. Bu nedenle Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde belirlenen haksız fiil zamanaşımı süresi içerisinde işbu davanın açılması gerekmektedir. Bununla birlikte KTK’nun 109. maddesinde de trafik kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları için Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil zamanaşımı süresine paralel olarak özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre trafik kazalarından doğan davalar, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıllık bir zamanaşımı süresine tabidir.

Ancak dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa ve ceza kanunlarında bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüşse bu süre dava zamanaşımı süresi olarak uygulanır.

Ayrıca zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.

8. Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Trafik kazalarından doğan tazminat davalarında birden fazla yetkili yer mahkemesi bulunmaktadır. Buna göre dava; davalının yerleşim yerinde, birden fazla davalı varsa bunlardan birinin yerleşim yerinde, trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesinde, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde veya sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir.

Trafik kazalarından doğan tazminat davalarında görevli mahkeme esasen Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ancak sigorta şirketine dava açılacaksa görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Bu noktada eğer dava yalnızca araç sürücüsüne, malikine ve işletenine karşı açılacaksa Asliye Hukuk Mahkemelerinde, araç sürücüsü, maliki veya işleteni ile birlikte sigorta şirketine karşı açılacaksa veya yalnızca sigorta şirketine açılacaksa Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmalıdır.

9. Sonuç

Ülkemizde her yıl binlerce trafik kazası meydana gelmektedir. Trafik kazaların neden olduğu zararların tazmini için niteliğine göre farklı dava ve başvuru yolları mevcuttur. Trafik kazalarından doğan tazminat davalarında da özel başvuru yolları, başvuru süreleri ve özel ve teknik bilgiyi gerektiren kurallar mevcuttur. Bu nedenle zorunlu olmamakla birlikte trafik kazlarından doğan zararların tazmini için dava açmadan önce mutlaka alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını tavsiye etmekteyiz.

Sigorta ve tazminat hukuku alanında uzman avukat olarak trafik kazalarından doğan tazminat davalarında hukuki hizmet vermekteyiz. Çalışmalarımızı araç değer kaybı, hasar hesabı ve tazminat hesabı yapan alanında uzman sigorta eksperleri ile birlikte yürütmekteyiz. Trafik kazalarından doğan zararların tazmini için dava açmadan önce hukuki bilgi ve görüş almak üzere bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Av. Tolgay Mingan

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir